Hava sahane, neden mi? yagmur yok, rüzgar yok, günes yakici degil, tam parkta orman da gezilecek bir hava. Ebrum anne „Stadtgarten’a“ gidelim, senin cok hosuna gider, biraz sehir, araba trafiginden uzaklasiriz dedi. Hazirlandik, nasil mi? Foto kameralari ile hazirlandik, parka, ormana gidilir de resim cekilmez mi?
Köln sehrinin tam ortasinda bir cennet, ufacik ama cok güzel bir yer. Hic kimse kimseye bakmiyor, ortada cesitli oyunlar oynaniyor, parkin girisinde ufak bir kütüphane var, istiyen oradan kitap alip parkta okuyor. Bir kösesinde bira bahcesi, diger bir köse de resim yapanlar, kosan cocuklar, agaclar desem, ne desem? ben bayildim. Kac senedir bu sehirde yasiyorum, cocuklugum, gencligim gecti bu sehir de, buraya gelmek aklima bile gelmezdi. Minik bir cennet. Neyse kisa yazalim (yazabilirsem tabi ki kisa olarak).
Parka girdik agaclar, agaclar agaclar, benim gözler yolda, sagda solda degil havalarda….. Aaaaa… karsimda kizilcik agaci üstü meyve dolu kirmizi kirmizi.. ne zamandan beri ariyordum kizilcik agacini, buralarda pek satilmaz ama kücüklügümde severek yerim diyemem ama cok degisik buldugum bir meyvaydi kizilcik. Ilk önce cekindik toplamaya.. yürüdük, resimler cektik, findik agaci, ceviz agaci, ihlamur ve daha ismini saymaya yer kalmiyan cesitli agaclar. O güzel yapraklari, o güzel gövdeleri ile nasil bir hava vermisler o ufak cennete…. yolumuz bitmesin istedim inanin ki. Resimlerle makina doldu, o güzellikleri seyretmek o havanin nefisligini tatmak .. herseyi ile o gün birbirini tamamlamisti sanki.
Biraz daha yürüdük, Aaa… adamin biri kizilcik topluyor.. aman ne güzel dedim, sonra düsündüm, neden olmasin, sahsa ait bir bahce degil ki.. agaca da zarar verilmezse toplandigina sevinir bile Köln belediyesi. Toplanmiyan meyveler yerlere dökülecek, sinek toplanicak, pislik olucak. Bizde topluyalim diye karar verdik Ebrumla.. Beyim, ben Ebrum topladik avuclarimizla eee … nereye koyucaz arabaya gidene kadar, ona da care bulundu Ebrumun cantasi.
Aklim tabi ki kac senedir yapmak istedigim Kizilcik recelinde, ama nasil olmali.. degisik olmali muhakkak, ne yakisir bu recele? düsündüm düsündüm, zaman ayirdim ve bugün (bir gün sonra) basladim yikanmis kizilciklari ayiklamaya……. Receli yapmak bir marifet degil onu cekirdeklerinden ayirmak bir marifet. Ezme olarak yapmak istemedim, tane tane olsun istedim, eh tabi ki o da zaman aldi. Neyse sözün kisasi recel ayarlandi ve tencereye kondu kaynamaya. Hala aklimda bir degisik fikir yok, her yer de kizilcik receli var, var ama benim ki biraz degisik olsun istedim. Kizilciklar seker ve limon suyu ile kaynarken masanin üstünde ki meyve tabagi gözüme ilisti….. Yeni dünya ve sekerpare kayisi.. hemen ayiklandi dograndi ve kizilciklara ilave edildi.
Eh beni bilen arkadaslarim sorar veya bekler tarifi, sormayin ben siz sormadan yaziyorum, yakinda likör tarifi de konucak ama önce o güzelim parka gitmem lazim..
- 500 gr. Kizilcik( ancak o kadar topliyabilmisiz)
- 250 gr. Kahverengi seker
- 1/2 Limonun suyu
- 5 Kayisi
- 5 Yeni dünya
- 1 CK Kakule
Kizilciklari cekirdeklerinde ayirip (en cok zaman alan is) ufak ufak dograyin. Yeni dünya ve kayisilari da ayiklarip ufak ufak dograyip kizilciklara ilave edin.
Bir tencere de seker ile beraber 2 saat kadar bekletin. Hafif ateste limon suyu ve kakule tozunu ilave ederek kaynatip temiz kavanozlara gecirin.
Ben meyva tanelerini cok ufak dogramadim ve ezme olarak yapmadim, tane tane olunca tadi daha güzel ortaya cikti kizilciklarin.
Haydi buyrun sofraya, yemekler hazır. Soframız.de -Özgül’ün Sofrası ©2005-2011; metnin ve fotoğrafın her hakkı saklıdır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiç bir yerde kullanilamaz.
Schreibe einen Kommentar
Du musst angemeldet sein, um einen Kommentar abzugeben.